sunniler dağınık-şiiler sahabe düşmanı

selamun aleykum diyerek tüm mü'min ve vahdeti savunan kardeşlerimizin günlerinin hayırlı geçmesini Yüce Allah'tan diliyoruz.
ve uzun zamandır sorguladığım bir konuyu sizinle paylaşmak istiyorum
NEDEN?
SUNNİ ALİMLER TOPLUM ÜZERİNDE AKTİF, İYİLEŞTİRİCİ, YÖNLENDİRİCİ, OLAMIYORLAR? KIYAMCI, DEVRİMCİ BİR RUHLA İMAM VE TEBAA BİRLİKTE HAREKET EDEMİYORLAR? VE ALİMLERLE TEBAASI ARASINDA CİDDİ ANLAMDA KOPUKLUK VAR? TEBAA TAM ANLAMIYLA ALİME BAĞLI OLAMIYOR?

(BU KOPUKLUK TÜM GENİŞLİĞİNE VE BÜYÜKLÜĞÜNE RAĞMEN SUNNİ CAMİAYI SÖMÜRÜLEN, BİRBİRİNİ YİYEN, ZAYIF, EDİLGEN BİR GRUP HALİNE GETİRMEKLE BERABER TEK DÜŞMANLARININ YERİNE ŞİA'YI OTURTMALARINA VE ONULA SAVAŞMALARINA NEDEN OLMAKTADIR. VE TÜM GÜÇLERİNİ DE BU YÖNDE HARCAYIP BİTİRMEKTEDİRLER.)

NEDEN?
ŞİA ALİMLERİ, KENDİLERİNE BAĞLI OLAN VE KENDİ SÖZLERİNDEN DIŞARI ÇIKMAYAN DEVRİMCİ, KIYAMCI ZALİME DİK DURUŞ RUHUNA SAHİP OLAN TEBAALARINI VAHDETE BAĞLI, BULUNDUKLARI ÜLKELERDE HALKLARI İLE BÜTÜN OLABİLECEKLERİ BİR İNANCI, KOPUKLUĞA VE NEFRETE DÖNÜŞEN SAHABE ANLAYIŞINI BİTİRMEDE, ŞİRK UNSURLARINI ÖĞRETMEDE VE TEVHİDİ BİR AKİDE OLUŞTURMADA YETERSİZLER.

( BAZI SAHABELERE YAKLAŞIMLARINDAKİ AŞIRILIK VE ŞİRK UNSURLARININ MUBALAĞALI OLARAK HALKALARI ARASINDA YAYGIN OLMASI KIYAM VE VAHDET RUHUNA SAHİP OLAN SUNNİ KARDEŞLERİNİN ELLERİNİ KOLLARINI BAĞLARKEN SELEFİ VE TEKFİRCİLERİN EKMEĞİNE YAĞ SÜRÜP AZITMA SEBEBLERİ HALİNE GELMEKTEDİR)
Muhafazakar tabiatlı Ehli Sünnetçiler mevcut otoriteye itaati esas alan bir dini eğitimle davranışa ve buna bağlı alim tipine sahipken

kıyamcı tabiata sahip Şiiler ise mevcut otoriteye uzak durmayı esas alan bir yapıya ve alim tipine sahip olmaktadır.

sunni mezhep sanki medine dönemini yaşıyormuşcasına devlete entegreli ve sürkli olarak halifelik hayali kurarken halifelik sistminin nasıl boşaltıldığına ve 1400 senedir kurulan hilafet yönetimin nedenli baş belası olduğuna bakmazalar ve aradıkarı şeyin aslında Rasullerinin kurduğu ve yaşadığı asrı saadet olduğunu anlamazlar. Rasul ve ashabı mekke'de müşriklere yahudileşmiş bir ahlakta oldukları için, zalim ayrıştırıcı ve bölerek yönettikleri için sözlü kıyam yapmışlardı. ve hiç bir zaman müşrikleri katletmediler. ve Allahın ayetleri haricinde kendilerinden incitici bir söz söylemediler.
bu gün selefi tekfirciler; savundukları gibi medinede oluk oluk kanlar akıyordu gibi ifadelerin arkasına sığınrken Allah'a ve rasulune iftira ettiklerinin farkına varmalıdırlar. eğer medine'de oluk oluk kan akıtılmış ise akan kanlar kime aitti. münafıklara mı? mü'minlere mi? müşriklere mi? yoksa yahudilere mi?
Ve eğer iddiaları doğru ise bu gün sünni camianın katilleri kimleri doğruyorlar? medinede ki katliamla bir benzerlik oluşturuyor mu? yada medine islam devleti bu gün hangi devlette kuruldu da bu katliamı uyguluyorlar. hadi gerçeğe dönelim kendi uydurdukları hadislerle bile çelişen selefi -sunni camia müşrik diye katlettikleri şia'dan daha müşrikeler ozaman. onlar Huseyini ve Ali'yi Allah yerine koymuşlar siz de nefsinizi ve size git o müşrikleri öldür diyen sözde alimlerinizi ve size silah temin eden Abd ve israille beraber tüm silah ve para sahiplerini ALlah yerine koymuşsunuz. merhamet sembolu olan rasule ve ona bu merhameti veren ve öven merhametlilerin en merhametlisi olan Allah'a ihanet etmişsiniz. ve öldürülecek olanların kimler olduğuyla ilgili ayetlerini menfaatiniz gereği iyi çarpıtmışsınız.

ve gelelim şiaya :
şia mezhebi de sanki hiç mekkeden çıkmamış gibi, Allahın ulul emre itaat ayeti yokmuş gibi otoriteden uzaklar. aslında bu uzaklık yapıyı korumada ve yahudileşen alimler ve yöneticilerine baş kaldırıyı kolaylaştırmaktadır. ama şu an tarih 21. asrı göterirken mevcut olan yönetim ve güzide alimlerinin öğretimine de yönetimine de karşı çıkmaktadırlar ve onlarıda tekfir etmektedirler. ki bu gün mevcut olan İran islam cumhuriyetinin kurulduğu esaslar ve onu kabul eden yönetici ve alimleri Allahın rasulunun öğretilerine ve metodlarına uygun, yapılandırıcı, eğitici çağa yön veren, şerefli ve izzetli; mazlumu koruyan zalime sert olan ve islami konularda taviz vermeyen iki yüzlü davranmayan bir yapı üzerindedirler. ve sayılarıda oldukça azdır. tıpkı sunni camiada vahdeti kıyamı tevhidi akideyi savunanlar gibi.

Bu nedenle her zaman mevcut yapıya muhalefet etmek doğru olmamaktadır ; bu gün kü muhalefet mantığı sapkın şia yı dünya çapında tevhidin merkezi değil, sapkın sunniler tarafından katledilmelerinin merkezi kılan sapkın eğitim merkezi olmaktadır.

bu her ne kadar Huseynin yolu olarak algılansa da Huseyin o gün kü mevcut yapıya, islamı batılla karıştırdığı için öz islamı bozduğu için zulmler ettiği için muhalefet etmişti. emevi hilafeti islamı bozmakla kalmıyor ötekileştiriyordu. insanları, firavun gibi gruplara ayırıyor ve bunu savunuyordu. bu konuda inen ayetleri kimse inkar edemez.
öyleyse şii toplum; bir an önce vahdeti savunan, halkları birbirne bağlamaya çalışan,tek mücadele ve kıyam hareketini ise halkları bölen ve öldüren zalim ve tağuti sistemlere karşı vermekte olan yönetime ve buna destek olan alimlerine bağlanmalıdırlar. aksi halde dünya genelinde mevcut olan şiilerin öldürülmelerinde en az sunni-selefi- tekfirci katillleri kadar suçludurlar.
KAFAMDA CEREYAN EDEN VE SÜREKLİ KIZGINLIĞA, KIRGINLIĞA SEBEP VEREN DÜŞÜNCELERDİ BUNLAR.
BU GİBİ MEZHEBİ TAASUPLARLA YÖN BULAMAYACAĞIMIZ BİR HAKİKATTİR.
AMA BİR SUNNİ OLARAK ŞİA'NIN NE YAPTIĞI DEĞİL BİZİM NELER YAPAMADIĞIMIZDIR.
SAYGIYLA KENDİLERİNİ DİNLEDİĞİMİZ ALİMLER SON 6 SENEDİR ÇEVREMİZDE MEYDANA GELEN SAVAŞLARDA DOĞRU- DİRENŞÇİ VE KIYAMCI BİR TAVIR KOYAMADILAR VE DAHA KÖTÜSÜ DÜŞMANIZMIZ OLAN BATI VE BATILLARLA BERABER BATILININ EKMEĞİNE YAĞ SÜRECEK KONUŞMALARLA MEYDANA ÇIKMIŞLARDIR. SAVUNDUKLARI VE SÖYLEMLEŞTİRDİKLERİ MÜCAHİT VE CİHAT OLGUSUNU BİZZATİHİ YAPARAK KENDİ MÜCAHİTLERİNİN YANINDA BİLE OLAMAMIŞLARDIR. SADECE BATI İÇİN MÜCAHİD DEVŞİRİCİLİĞİ YAPMIŞLARDIR. KENDİ SÖYLEMLERİNİN BİLE ARKASINDA DURMAMIŞLARDIR.
VE ÖYLE BİR HALE GELDİ Kİ; BATI DAHA KESKİN VE DİŞLİ; BATI DAHA UKALA VE ÖZGÜR
VE ONLARA KUCAK AÇAN HALİFE HAYALİ İLE YANAN İKTİDARLAR DAHA KUKLA, DAHA ZAYIF, DAHA ZELİL, DAHA MAHKUM OLMUŞLARDIR.
VE RAHATINI BOZDUĞUNUZ ÜLKENİN RAHATSIZLIĞI VE ACISI ŞİMDİ BİZİM GÖK YÜZÜNDE YAĞMUR OLMUŞ YAĞMAYI BEKLİYOR. RÜZGARIN DÖNMESİ AN MESELESİ. GÖK GÜRÜLTÜSÜ KULAKLARIMIZI TIRMALARKEN, ÇAKAN ŞİMŞEKLER GÖZÜMÜZÜ ALIRKEN, İNEN KARANLIKTA ÖNÜMÜZ SEÇEMEZ HALE GELMİŞ ÖYLE DİKİLİRKEN, KÖR-SAĞIR VE DİLİ TUTULMUŞ HALDE ACININ ÇİSİLTİSİ YAVAŞ YAVAŞ OMUZLARDA HİSSEDİLİYOR.
VE ŞİMDİLERDE HERKEZ BURUK,KIRGIN, VE MUTSUZ....

EY ALLAH'IM KUR'ANLa DİRİLMEYİ, NE ŞİA'YA NE SUNNİLERE BENZEMEYİ DEĞİL; BİZE RASULUN ÜMMETİNE BENZEMEYİ NASİP ET. VE RASUL İLe ASHABININ KIYAMCI VE ONURLU DURUŞU İLE MÜCADELEYİ NASİP ET!!

SELAM VE DUA İLE
AYŞE SIDIKA KOÇAK


 
Facebook beğen
 
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol