Kul’un suçu çok bolsa..
Kusurla da hep dolsa...
Yine örter bunları
ĞAFUR; açmaz, ne olsa…
Kulun eksik yerini,
Suçun birçok türünü,
Melekut’tan da gizler;
ĞAFUR kusur kirini…
Kusurları gizleyip,
Hürmet görsün kul deyip,
ĞAFUR eder mağfiret;
Rezil–rüsvay etmeyip…
İyilikler edene,
Helâl yoldan gidene,
ŞEKÛR sunar daha bol;
Şükrederek verene…
Üstünlüğü sınırsız.
Bu hali de benzersiz
ALİYY yüksek her şeyden
Yüksekliği emsalsiz
Yüksektir O, çok yüksek…
Bu halini bir bilsek…
Fakat yakın her şeye
Şah damardan Ahh! Sezsek…
O’ndan üstün varlık yok.
ALİYY yüksek, yüksek çoook!...
Yıldızlardan, insandan,
Yüksektir O, şüphe yok.
Varlık O’nun emrinde,
Bilgisinde, hükmünde…
ALİYY öyle yüksek ki,
Her şey O’nun dününde
Kebir büyük, pek büyük …
O’ndan başka hep küçük..
Milyarlarca yıldız’a;
Hükmeden güç tek büyük…
Alemler’i yaratan,
Var eden O, hep yoktan,
KEBİR yapar bunları;
Çünkü büyük, her Var’dan
Geçmişteki şeyleri,
Hep olacak işleri
Bilir HAFIZ, unutmaz;
Zamanını, yerleri
Karıştırmaz, yanılmaz,
Dikkatinden kaçırmaz,
HAFİZ’ dir O, ne olsa;
Hiçbirini unutmaz…
Korur HAFİZ gözetir,
Yaratığı belletir,
Korunmanın her şeyden;
Yollarını öğretir.
Birbiriyle yarışan,
Hedefine koşuşan,
Yıldızlardan var mı hiç,
Söylesene çarpışan?
Peygamberler gönderir,
Kitapla yol gösterir,
Korunsun kul diyerek;
HAFİZ akıl, göz verir.
Helal, sevap, iyiyi,
Haram, günah, kötüyü,
Sakınmamız için hep;
Bildirir O, şerliyi
Fikir verir insana,
Hissi sunar hayvana,
Öğretiyor yaşamı;
Canlı-cansız olana…
Afet, bela, zulmetten,
Sapıklara uymaktan,
Basireti vererek;
Korur HAFİZ tağut’tan
Korunalım küfürden,
Tağut’un her zulmünden
Baş kaldırıp ezerek,
Ayrılalım kafirler’den…
Korunmanın alâsı,
İşte Kur’an yasa’sı!...
İsyan etse Tağut’a
Kalmaz kulun tasası…
Mahlûklara hava’yı,
Su, meyve, bal, buğdayı,
Verir MUKİT tastamam;
Yaşam içim gıdayı…
Yaşattığı müddetçe,
Gıda verir cömertçe,
MUKİT Allah, mutlaka;
Her an besler güzelce…
MUKİT’ tir O, doyurur…
Mahlûkları kayırır…
Can verdiği varlığa;
Gıdasını ayırır…
Ölmez canlı; yemeden,
Gıdası hep bitmeden,
Nasibini alır tam;
Bu dünyadan gitmeden…
Bir damlayı içemez.
Azda olsa yiyemez.
Başkasına aitse;
Kimse zerre alamaz...
Bitki, yıldız, insanın,
Bin bir çeşit hayvanın,
Azığını veriyor;
MUKİT bütün varlığın…
Rahimdeki bebeğin,
Yer altında böceğin,
Gıdasını veren kim;
Balıkların, çiçeğin?...
Çalışana veriyor.
Uğraşana sunuyor.
Nasibini güçlüye;
MUKİT böyle veriyor.
Güçsüz ise bir varlık,
Onun için yok, yokluk,
Bununda gıdasını;
Verir ağzına MUKİT
Rızık yolunda uğraşmak,
Çabalamak, didişmek
Sebep olmuş güçlüye;
Gıda için çalışmak…
Çalışmayı şart koşmuş…
Azık için yol buymuş…
MUKİT gücü olana;
Uğraşmayı buyurmuş…
Çalışmalar islamca,
Hep uğraşlar Müslimce,
Yapılmalı rızk için;
Tüm çabalar mü’mince
Helal yoldan tatmalı,
Kul, günahsız olmalı,
Nasibini her zaman;
Sevap işten bulmalı…
Helâl yoldan kazansa,
Sevaptan hiç şaşmazsa,
Kul gıdayı az yemez;
Günahlara dalmazsa…
Toplayanın haramla,
Kazananın günahla,
Gıdası hiç çoğalmaz;
Çalanların vurgunla…
Her kez alır ne ise,
MUKİT neyi verirse,
Eksik-fazla olamaz;
Helâl-haram da yese…
Sebep rızık yaratmaz…
Hiçbir kimse rızık veremez…
Ne akıl, ne düşünce;
Rızk’a tesir edemez…
Güvenelim MUKİT’e,
Bu işte de vakite,
Yaşayalım Kur’an’ı;
Saldıralım Tağut’a…
HASİB hesap görücü
Hesapları bilici
Bir zerreden en çoğa
Her hesabı yapıcı.
İnsanların tümünün,
İlkinin ve sonunun,
Hesabını bir anda;
Görür HASİB topunan
Ne yapmışsa bir iman,
Bilir HASİB tastamam.
Tek tek veya hepsini;
Soracaktır o kuldan.
Celalet ve ululuk
Zatında da büyüklük
Ait yalnız CELİL’e
Sıfatında üstünlük.
Büyüklüğü hiç bitmez.
Mekanlara O sığmaz.
CELİL öyle büyük ki;
Zaman ile ölçülmez.
Akla gelen-gelmiyen,
Bilinen-bilinmeyen,
Bütün büyük sıfata;
Sahip CELİL, sönmiyen…
İlimde ve kudrette
Kerem de ve Rahmette
Büyük CELİL, tek büyük;
Her bir üstün sıfatta…
Arzu olan ümidler,
Düşlenen tüm emeller,
Beklenmeli CELİL’den;
Her hayır ve kemâller..
KERİM Allah, KERİM’dir.
Bol ni’metler verendir.
Affeder O Keremle;
Va’d’inde de durandır.
Her iyilik edene,
Doğru yolda gidene,
KERİM ödül Va’d etmiş;
Tağut’u pis bilene…
Keremine sığınan,
Vasıtasız yalvaran,
Boş çevrilmez KERİM’ce;
Tevbe edip, inanan…
Hesap günü gelince,
Kul divana durunca,
İsyan eden Tağut’a;
Lütuf görür KERİM’ce
Kereminden, Lütfun’dan,
Şüphe olmaz rızkından…
Mü’min’de hiç bulunmaz;
Ümitsizlik KERİM’den…
Her varlığı gözetir…
Her olana şahittir…
Kontrolünde her bir iş;
RAKİB görür , denetir…
Cinlerden ve insandan,
Öz nefisten, arzudan,
Kaynaklanan her zulüm;
Saklanamaz RAKİB’den
Zulüm ve fısk yapanlar…
Küfre çanak açanlar…
Gözetilir RAKİB’ce
Tağut’luğa sapanlar…
İnsan üstü istekler,
Çaresiz tüm dilekler,
Yönelirse MUCİB’e;
Verilir hep gerekler.
El açılmaz ellere
Yalvarılmaz kullara,
Küfür olur şirk olur;
Yönelirsek zatlara…
Her sıfatı çok geniş,
Rahmetinde yok bitiş,
VASİ kapsar ne varsa…
İlmindedir her bir iş
Sıfatları tükenmez,
Merhameti eksilmez,
VASİ öyle VASİ ki;
Affı gücü hiç bitmez.
Gizlenemez kötülük,
Bilinir her iyilik,
Utanıp kul VASİ’den;
Yapmamalı çirkinlik…
Merhameti çok mu çok,
Affı geniş, darlık yok,
Yalnız O’na yönelen;
Kâfir olmaz, olur tok…
İşleri hep hikmetli
Buyrukları kıymetli
HAKİM hikmet sahibi
Kullarına şefkatli
Her emri ve yasağı,
Değil asla bayağı.
Hikmet vardır hepsinde,
Görmeyelim aşağı.
Kur’an’a göre olsa
Sünnette yeri bulsa
Hikmet’e uygun düşer
İşlerimiz nasılsa
Rahmetine erdirir,
Rızasına vardırır
Sevdiği için VEDUD;
İyi kulu ondurur.
İnsan onu bilmeli,
Aşk ile yönelmeli,
Tek dost bilip VEDUD’u,
Yalnız onu sevmeli
Şanı büyük ve yüksek,
Bu sıfatta olmaz şek,
MECİD Rabbim her zaman;
Azamette üstün, tek.
O’na uyan kulların,
Düşmez şanı bunların.
Yükselerek şerefi
Büyük olur onların.
Ölüler dirilecek
Arasat’ta olacak
BAİS insanoğlunu;
Yeniden yaratacak
Toprak olsa, toz olsa,
Denizlerde kaybolsa,
Yeniden var olacak
İnsan ister hep yansa.
İşte budur Âhiret!
Yani büyük Kıyamet!
Daha bir çok adı var,
Kur’an’da âyet-âyet.
Haktır, “gerçek diriliş”
Orada can’a geliş.
BAİS için çok kolay
Kulu tekrar yaratış
ŞEHİT Allah, şahittir.
Tüm işlere âlimdir.
İnsan gizli yapsa da,
Her olaya vakıftır.
O her zaman hazırdır.
Gizlilere nazırdır.
ŞEHİD çünkü Rabbimiz,
Zerrelere yakındır.
Başkasından saklasak,
Gizli-sırlı ne yapsak,
Yine görür EŞ-ŞEHİD,
Çokça tedbir de alsak.
Değişmez hiç varlığı
Sabit Rabbin haklığı,
HAKK’ta yokluk olamaz.
Olmaz çokluk, azlığı
Hakikaten O var tek,
Sonsuzdur HAKK, etmem şek.
Yoktur O’nun evveli
Bu apaçık bir gerçek.
Bütün her şey yıkılır.
Yine tekrar yapılır.
Yalnız Baki HAKK ancak
Başka şeyler son bulur.
Hak söz olsun sözümüz,
HAKK’a dönsün özümüz.
İnanırsak biz hakca
HAKK’ı görür gözümüz
Kul çabalar, çalışır.
İşle-güçle yarışır.
Sonra edip tevekkül
Emeğine kavuşur
Başvurmazsan çareye,
İlaç olmaz yareye,
Çalışmazsan, oturup;
Düşersin sen belaya.
Her iş ister uğraşmak
Sebeplere baş vurmak
Gerek sonra VEKİL’e
Tevekkülle sığınmak
Çaba, gayret bunlar hep,
Neticeye bir sebep,
Verir VEKİL isterse;
Bize düşen, tek talep…
VEKİL Allah sadece…
Bilmelisin böylece.
Uğraş-didin sonra da,
Tevekkül et güzelce.
İnsan muhtaç VEKİL’e,
Zengin olsa da bile…
İhtiyaçsızdır VEKİL
Gerek duymaz vekile…
İşleri ve güçleri,
Yerleri ve gökleri,
VEKİL eder idare;
Madde-Mana şeyleri
Verilmesi isteğin,
Var olması bir şeyin,
Baş vurursan sebebe;
Oluyor her dileğin
Sebeblere yönelmek.
Adetullah bu gerek…
Kaidedir sonrada,
Tevekkülle beklemek
Sebepler bir dilektir.
EL-VEKİL’ den istektir.
Başvurmazsan sebebe,
Tevekkül “hiç” demektir.
Sen deveni bağlarsan,
Tedbirini alırsan,
Olur ancak tevekkül;
İpi sağlam tutarsan
Olmaz Allah dermansız.
Kudreti de tam sonsuz.
KAVİYY çünkü kuvvetli
Gücü uçsuz –bucaksız.
Tükenmez hiç kudreti.
Azalmıyor kuvveti
KAVİYY asla gevşemez,
Ölçülemez satveti
METİN Allah, kuvvetçe;
Ulaşılmaz kudretçe,
Gücü öyle sonsuz ki;
Çok üstündür şiddetçe.
O’nu aciz koyamaz,
İhtiyaca salamaz
Hiçbir insan METİN’i;
Muhtaçlığa atamaz…
O’na zorluk verilmez.
Kudretlidir yenilmez.
İradesi METİN’ in;
Hiçbir güçle eğilmez.
Önlenemez Rahmeti.
Saptırılamaz şefkati.
METİN sağlam kuvvetçe,
Durdurulamaz izzeti.
METİN azap ederse,
Bela vermek dilerse,
Kimse mani olamaz;
Mahvetmeyi isterse.
Haşyetlere dalmayın!..
Endişeye sapmayın!..
METİN varken, gayrı dan;
Çekinmeyin, korkmayın!..
Ümit, dua, istekler,
Türlü türlü dilekler,
Yalan olur METİN’den;
Beklentiler, rahmetler..
|