. Durum bildiğiniz gibidir. Söz konusu durumda namaz kılabilirsiniz. Şer'i sınırlar aşılmamış olur. Bu hususu vesvese konusu yapmayınız. O şeytandandır. Efendimiz abdest aldıktan sonra vesveseye mani olmak için iç çamaşırına su serpermiş. Fakat tuvalete çıktıktan sonra İSTİBRA yapmayı tavsiye ederiz. İstibra, tuvaletten sonra bevl sızıntısının kesilmesi için bir müddet beklemek, yürümek, hareket etmek öksürmek gibi yöntemlerle şişenin boşalmasını sağlamaktır. Sahabe ellerini suya daldırır, elleri kuruyuncaya kadar beklerlermiş tuvayetten sonra. Tabi Arabistan sıcağında bunu yaptıklarını unutmamak gerek. Dikkat ederseniz istibra sonrası çamaşır değiştirme emredilmemektedir. Sadece abdestten önce damlamanın sağlanması amaçlanmaktadır. Çamaşıra damlayan bevl el ayasını geçmeme şartı konulmuştur fakihlerce. Bu bire bir ölçü değildir. Çamaşır kalın olur ve savıyı daha çok hapseder, bu durumda alan daralır. Tersi durumda genişler. Burada ölçü "SINIR KOYMAK" ve sınırlı bir hayata razı olmak için eğitilmektir. Çamaşırdaki bevl damlaları veya tuvalette paçaya sıçrayan bevl zerrecikleri namaza da abdeste de şer'an mani değildir. Ancak vesveye sebep olur denilmiştir.
Vesvese bevlden daha ağır bir zihin necasetidir. Ondan kurtulmak bevl davlalarından kurtulmaktan daha önemlidir. Bevl ile kirlenmiş çamaşırı değiştirerek kurtulursunuz, vesvese ile kirlenmiş zihinden kurtulmanın yolu da o aklın işleyin biçimini değiştirmektir. Allah oranıza buranıza değil, kalbinize nazar eder. Hiçbir kulluk kusursuz değildir. Belki de bu sınırların, emirlerin ve nehiylerin temel maksadı insana kullukta ne kadar kusurlu ve aciz olduğunu gösterip acziyetini itiraf etmesini sağlamaktır. Bu itiraf makbul kulluğun özünü oluşturacaktır. Rabbim bizleri tevfikine refik, rızasına mutabık kılsın.
|
|
 |
|