İNŞİRAH VE ASR SURELERİ
es selamu aleykum iki haftalık bir aradan sonra yazma imkanı bulmadığım inşirah suresi ile asr suresini harmanlayarak bu iki surenin mesajlarına bakmaya çalışalım inşaallah.
bismillahirrahmanirrahim
biz göğsünü senin için açmadık mı
ve yükünü senden kaldırmadık mı
o ki senin belini büküyordu
ve senin şanını yüceltmedik mi
artık her zorlukla beraber bir kolaylık vardır
her zorlukla beraber bir kolaylık vardır
boşaldığın zaman yorul ve Rabbine rağbet et.
Duha suresindeki Rasule destekten ve bu desteğin akabinde verilen emirlerden sonra Allah inşirah suresinde :
Resul'e psikolojik motivasyonunu nasıl sağladığını söylüyordu. ve Resul üzerinden tüm insanlara Resulun bu işi üzerine almadan önce nasıl bir sıkıntı içinde olduğunu ve vahyin gelişiyle sıkıntısının yön değiştirerek farklı formatta nasıl devam ettiğini bize hissettirirmek istemektedir. göğsünü açmadık mı? üzerinden yükü kaldırmadık mı?
Zamanının her türlü zorluklarına ve zulumlerine şahit olan ve rahatsız olan bir kalp ve Allah'tan başka kaçacak yer olmayan zulum ortamı. Her nereye giderse gitsin; ister doğu ister batı sadece zulum var ve bunun değişmesi gerektiğine inanan ve bundan dolayı acı çeken bir de yürek. Rasul elinden geleni en iyisi ile yapmıştı. fakirlerin hamisi olmuş. mazlumların sığınağı olmuş. emanet kendini onda bulmuş. dürüstlük ve erdem kendini onda göstermişti. her kim onunla arkadaş olsa onun samimiyetine bağlanıyordu ve pişman da olmuyordu. Mekke'nin yetimi; yetim olarak büyüyen bir çocuğun hakları korunduğu takdirde nasıl bir fert olacağının en güzel semboluydu aynı zamanda. ve bu yetimin kabul ettiği dürüstlük, erdem yolunda şanı da yüceltilmişti. ve peygamberlikle de tab olmuştu.
Aslında Allah c.c cevap veriyordu ve öğretiyordu ki şan ve şeref peşinde koşanlara ve Rasulun şanına tahammül edemeyenlere ve "Rasul'un şanını biz yüceltiyoruz. görün bakın biz yüceltirsek o şan nerelere ulaşır. Biz kaldırırsak yükü yük sanılanlar yük olmaz.
Korkuların getirdiği ve sorumlulukların getirdiği ağırlık belini bükemez. Çünkü senin için onu kaldıran biri var.
Ve dile alınmanı sağlayan biziz. Ve tüm bunları senin için yapıyoruz.
Neden ? çünkü sen bizim için, bizim yarattıklarımızı önemsedin ve bunun için bir hareket ortaya koydun, bir eylem ortaya koydun. Durmadın, rast geldiğin her olaya müdahaleni ve gücün yetmediğinde de Allah'a kaçmanı en güzel şekilde gösterdin. yalnızlığa, o karanlık mağaraya ve tüm sevdiklerinden uzağa en sevdiğine kaçtın. Allah'ın şanını
ve yarattıklarının şanını yeniden yüceltmek uğruna bir eylem ortaya koyarken sen; senin bu eyleminin karşılığı da elbette seninki gibi olacaktır üstelik senin eylemini destekleyecek ve evrensel yapacak ve senin adını da kendi adının yanına yazdıracak. ve islam denilince ;Allah denilince bir de senin adın zikredilecek.
eee öyleyse bil ki kolay olmayacak. nasıl kolay başlamadı ise kolay da olmayacak. ama iyi bil ki her zorlukla berber bir kolaylık da gelecek. bıkma! ümitsizliğe düşme! sadece bil ve psikolojini en yüksek zirvede tut.Zorluklar gidecek kolaylıklar gelecek. Bil ki ilklerden daha hayırlı olan sonlar var.
Öyleyse boşaldığın zaman çalış. "Yoruldum deyip dinlenmeye çekilme. Asıl dinlenmek yorulduğun işten bir başka işe geçmekle olur. Zihnin yoruluyorsa bedensel Aktiviteye ; bedensel yorgunluk duyuyorsan zihinsel Aktiviteye geç. boş kalma! boş kalırsan Allah'tan başka şeyler o boş alanı doldurur ve sonra da senin Allah'la arana girer. ve her ne işle uğraşıyorsan Rabb'ine rağbet et. yönel. Rabbini arzu et.
ve ASRA ANDOLSUN
MUHAKKAK Kİ İNSAN HÜSRAN İÇİNDEDİR
ANCAK İMAN EDENLER VE SALİH AMEL İŞLEYENLER VE HAK İLE SABRI TAVSİYE EDENLER HARİÇ.
ve devam ediyor Allah inşirah suresinde verdiği "çalış emirinden sonra
neden çalışacaksın? neden durmayacaksın? neden Allah'ı arzu ederek ameller ortaya koyacaksın? çünkü zaman -ASR durmuyor. Zaman hızla gidiyor. Ve geride iyi işerle kötü işlerin hulasasını bırakıyor. zaman insanı öğütüyor ve zaman eleğinden geçen insandan geriye öz olarak kalan şey nedir. zaman kevgirinden akan, giden mi kıymetlidir? yoksa üstünde kalan mı? bir sıkacak gibi sizi sıkan zaman sizde ne bırakacak geriye. Zamana mukavemet etmek ancak onu en güzeli ile değerlendirmekten geçer.
önce hayata en büyük değerleri; İslami değerleri koyun. ve Allah için yapılacak ahiret için yapılacak şeyleri yerleştirin. tıpkı büyük bir şişeye büyük taşları koymak gibi. arkasından da büyük taşların arasına girecek olan küçük çakıllar gibi küçük eylemleri; daha sonra da daha ufak olan kum tanecikleri gibi çok olan ve her ayrıntıyı doldurabilecek olan diğer işleri ve en sonrada hiç hava bırakmayacak kadar aralara giren su gibi diğer şeyleri koyun. eğer hayatınıza en küçük ve çok olan şeylerden başlarsanız en büyük erdemleri ve fedakarlıkları koyacak işleyecek zaman-aralık-boşluk bulamazsınız.
Öncelik sıranız ibadetler ve ibadet teşkil eden şeylerdir muhakkak. Ama Allah, asır suresinde bize bir başka sıra öğretiyor.
önce sorunu bir analiz et. kârda mısın zararda mısın?
Allah insan hüsranda dediğine göre sorunun cevabını Allah veriyor. ama bir de "illa" koyarak hayatına şu değerleri koyanların istisna olduğunu da gösteriyor.
"İman edenler ve Salih amel işleyenler."
ilk önce en büyük değerler sıralanırken "iman" yani güven verme ve güven duyulacak ortamlar hazırlamakla birlikte güven duyacağı bir kalbe sahip olmayı en büyük değer olarak gösteriyor. Allah'a güvenmeyen korkan kalp güvenli bir ortam oluşturamaz. ve o zaman da diğer hayırları işleyecek bir ortamda riske girmiş olur. ve aslında zalim olanın ve nefsin egemenliği oralara girer.
sonra "ıslahat- düzeltmeye yönelik ve fıtrata uygun işler yapmayı" emrediyor.
Arapçada ıslah- bozulan bir şeyin yeniden insanlara, ikinci şahıslara fayda sağlayacağı çalışır hale getirilmesidir.
öyleyse Salih amel denilen şey zincirleme reaksiyon ortaya koyan bir eylemdir. ve en doğru ve en maslahata uygun iştir.
Ve devam etmesi zorunludur. Bırakırsanız bozulur. Atıl, çalışmaz halde bekler ve hatta çevreye ve insana zarar veren; görsel zarar da oluşturan bir objeye dönüşür.
Arkasından Allah, Salih amelin devam etmesini hakkı tavsiye ile birleştiriyor. ve Hak derken de yarattığı her varlığa, hayatta varlığını en adil ve mükemmel şekilde devam ettireceği ve onurunu aziz kılacağı değerleri kastediyor.
insanın hakkı, hayvanın hakkı, doğanın hakkı, nefsin hakkı, onurun hakkı, ve her şeyden daha önemlisi de Allah'ın hakkıdır. "hakların korunmasını ve iade edilmesini tavsiye edenler" derken mü'mine; insanım diyene zorunlu olan bir emirden bahsediyor .boş laf kalabalığından değil. ve bu hakları alırken karşılaşılacak zorluklara dayanmayı emreden son bölüm ise sıkıntının büyüklüğünü hissetmemizi ve kavramamızı sağlaması açısından çok önemlidir.
Düşünün: patronlara işçilerinin; işçilere yaptıkları işlerinin; anne babalara, çocuklarının ve çocuklara da ebeveynlerinin haklarını adam akıllı vermelerini söylerseniz; torpillere kaçmayın, faiz yemeyin, okullarda kopyalar çekmeyin, sıralarda başkasının önüne geçmeyin, adamlarınızı işlere almayın gibi şeyler söyleyerek hakları bir aramaya başlayın ve bunu zorunlu bir emir olan tavsiye boyutu ile söyleyin bakın neler oluyor. işte sabrın kapısını açmayı zorlayan baskılar devreye girmektedir.
SABıR köpekler gibi aç kalınca susmak ve beklemek değildir. sabır dayanmaktır. direnç ortaya koymaktır. yıkılmamaktır. eylemleri devam ettirmede ısrardır. sabır çalışmaktır. kaçmamaktır. sabır hedefe ulaşabilmek için taktik değiştirmektir. ve bunun içinde motive etmektir.
sabrı tavsiye etmek güçlü bir motivasyonla beraber zalime karşı haddini bildirmenin başladığı noktadır.
Asra andolsun. Zamanımızı harcadık ve eylemeler, en kötüsü ile önümüze gerimize birikti. ve biz zarar ettiğimizi şuur edemedik. ve ne güvendik Allah'a ve ne de güven duyulacak bir ortam oluşturduk. hakları önce bizler gasp ettik ve sabrı da köpeklerin sabrı ile eş tuttuk ve tırsıp oturduk.
ümmetin çocukları inim inlerken biz ne Duha'da; ne İnşirah'ta; ne de Asr'da kendimizi bulduk.
selam ve dua ile
Ayşe Sıdıka Koçak 27 11 2017
|