sizi sekara sokan nedir?
dediler ki:namaz kılanlardan değildik.miskinleri doyurmazdık ve dalanlarla beraber dalardık. din gününü yalanlardık hesap günü gelene kadar......(mueddessir 32- 47)
toplumlar incelendiğinde çok az insan gerçekleri görür ve gördüklerini de ayetler içinde gerçek yerine koyar.
meşhur alimlerden biri yaptığı tefsirinde bu ayetleri ele alırken
özelliklede "dalanlarla beraber dalardık" ayetini öyle yerlere taşıyor ki bir an tüm hayatımızı ve yaşadıklarımızı ve çevremizi ve kaybolan müslümanların kaybolma nedenlerini ve de suriye filistin vs. gibi konularda ve yine iktidar ve parti gibi dünyevi hırsların girdabında derin hayallere dalışımızı içimizi acıtan bir şekilde görüyoruz.
ve vay canına dedik
biz bu ayeti gerçekten hiç anlamamışız
anlamadığımız içinde bir bukalemun gibi önümüze konulan her şeyi giymiş ve gösterilen pisliğe dalıp gitmişiz.
bir gün partisiz, bir gün partili,bir gün cemaatçi, yarın cemaatine söven biri, bir gün demokrasiye söven; bir gün meydanlarda sövdüğümüz demokrasiye sahip çıkan biri, bir gün düşmanına kahrol israil diyen biri, öbür gün kahrol dedikleriyle kucak kucağa, dost kim düşman kim doğru ney yanlış ney her şey hepsi önümüze konanlarla, şartlarla alakalı, ve koyanların ustalıklrıyla biz bir ona bir buna dalıp gidiyoruz.
dışkı ile beslenen böcekler vardır. pisliğe daldıkları yetmezmiş gibi birde yuvarlaya yuvarlaya sahiplik ederek götürürler..
konuş dediklerine dalıyor,sus dediklerine de başka şekilde dalıyoruz.
bu gün şunu sev dediklerini seviyor, yarın söv dediklerinde yine dalıyoruz.
hayalimiz şeklimiz oturup kalkmalarımız hep o an bize sunulan sanal aleme göre değişiyor ve gerçekliğimizi kaybediyoruz.
namazı kaybettik
fakirlerimiz çoğaldı
ve biz her gün bir başka havayla başka havuzlara başka kıyafetlerle dalıyoruz içindeki pisliği görmeden.
din günü,borç günü,medeniyet günü, hesap sorulma gününü yalanlayıp gidiyoruz. tek fırkayı naciye biziz hisleri ve inançları ile dalıp gidiyoruz.
ve yenden başa, surenin taa başına dönüyor ve bakıyoruz
""sura üfürüldüğü zaman, ogün zor bir gündür kafirlere de hiç kolay değildir"""yankılanıyor kulaklarda ve hep alıştığımız kıyamet senaryosunun dışında bir bakışa doğru ve gerçekliğe doğru...
sura üfürülmesi yani kulakları tırmalayan sesin çıkması, ölümüne sıkıştırması ve rahasız etmesi...işte dalanların dalmasının oluşturduğu acılar, yıkımlar, işkenceler, yokluklar, baskılar, mahkumiyetler, kısacası mazlumun çıkardığı seslerin yankısı; aslında o SURANIN sesi....
yani bu kadar acının arttığı bu günler kolay mı?
senden birileri hapse girmiş, sürgüne gitmiş,
ve senden birileri açlıktan midesi yapışmış, çocuğuna ekmek parası derdinde kalmış,
ya göçmenler ve onların aileleri ve kayıpları, iffetleri ve hayatları...
ya acı içinde zulme maruz kalan diğer camlılar...ve çocuklar
sizce bu günler kolay mı?
kafirin sevincini görmek
müslümanın müslümanı doğradığına şahit olmak
şucu bucularla tatmin olmaya çalışanların ahmaklığına şahit olmak
evet
kafire de kolay değildir"
çünkü artık son kozlarını oynuyor ve her an bitebilir
tuzaklar üstüne tuzaklar hep baki kalmak için ve bir gün o çıkarttıkları ve sebeb olduklar zulumlerden yükselen ahlar onları bulacak ve kaçamayacaklar.
bu kafire kolay olmayan günleri kolaylaştırma ahmaklığından çıkmalı ve zorluğu onlara kemiklerine kadar hissettirme uyanıklığında olmalıyız
lütfen zamana göre değişme! sen sen ol ve dalıp gitme!
senin değişmen yüzünden bu gün müslümanlara zor günler yaşatılıyor
kafirler senin dalıp gitmelerin yüzünden bu kadar arsız unutma!
hesap geldiğinde
hesap verecek olanlardan biri de sen olacksın!
unutma
vaz geç ve düzelt
AYŞE KOÇAK