tekvir suresi

GÜNEŞ YILDIZ DAĞ
VE 
DİRİ DİRİ GÖMÜLEN ÇOCUKLAR
KIYAMETİN TEHDİDİİ İLE GELEN HAYAT
*****
YASİR-SUMEYYE-AMMAR
VE
TEKVİR SURESİ
İMAN TESLİMİYET ŞEHADET

Bu hafta Tekvir Suresi ile devam ediyoruz..
Rahman Rahim olan Allah’ın adıyla
1-Güneş yuvarlanıp toplandığı zaman,2-yıldızlar saçılıp süratle yürüdüğü zaman3- dağlar yürütüldüğü zaman 4- on ayalık gebe develer yürütüldüğü zaman 5- vahşi hayvanlar toplandığı zaman 6-denizler kaynatıldığı zaman 7- nefisler birleştiği zaman 8- yeni doğmuş kıza sorulduğu zaman 9- hangi suçtan öldürüldüğü….
Evet, her okuyanı ve dinleyeni, derinden etkileyen ve sarsan bir sure. O kadar etkileyici ki, suçunuzu yüzünüze çarpıyor veya mağduriyetinizi anlayan birinin varlığından dolayı kanınız kaynıyor sizi anlayan ve bu konuda surelerini sizi kurtarmak için indirene.

Evet bu sureye başlamadan önce beklide bu sure ile özleşmesi gereken bir aileyi tanıyalım. Aslında siz bu aileyi tanıyorsunuz. 
Ammar b. Yasir ve hanımı Sumeyye
İslam’ın ilk geldiği sıralarda Resul tebliği gizli gizli yapıyordu. Ve Mekke’nin dışında kalan bir ev hep Resulün dikkatini çekiyor ve “ah! Bu ev İslam’ın tebliği için ne kadar uygun. Keşke burayı kullanabilsek diyordu.
Ve o şehrin kenarında ki evin sahibi, yeni evlenmiş ve yeni İslam’a girmiş bir gençti. Oda içinden keşke bizim ev İslam için kullanılabilse diye düşünüyordu ve hanımından çekiniyordu. Bir gün yeni gelin eşine: neden Rasulullah bizim evi davet için kullanmıyor, teklif etsen belki kabul eder diye içindekini söyleyince; eşi valla bunu bende düşünmüştüm ama senden çekindim der ve hemen Resule bu teklifi yaparlar. İşte tebliğin ilk yapılmaya başladığı o muhteşem ev Müslümanların toplanma yeri oldu. ERKAM’ın evi; genç çiftin evleri Resule davet yeri olmuştu. Ve geceleri toplanırken artık aralarına Ammar b. Yasir de katılıyordu. Evden çıkmadan önce anne ve babasının uyuduğundan emin oluyor ve gizlice evden çıkıyordu. 
Müşrikler de Muhammed’e gelen İslam’dan haberdardı ve Resulün gizlice birilerine islamı anlattığını seziyorlardı. Söylentiler çoğalmıştı. Özellikle de köleler ve zayıfların İslam’ı seçtiğini biliyorlar ama bunların kim olduğunu bilmiyorlardı. Ve yollara gözcüler koymuşlardı. 
Gecelerden birinde Ammar anne ve babasının yattığından emin olunca dışarı çıkar ve o sırada henüz uyanık olan annesi kapıyı açanın kim olduğunu anlamak için kalkar ve sonunda gidenin Ammar olduğunu anlar ve eşiyle birlikte Ammar’ın dönüşünü korkuyla beklerler. Ammar dönünce tartışmaya başlarlar. Anne ve baba korkmaktadır çocuklarının başına bir şey gelmesinden ve Muhammed’e gitmemesi için baskı yapmak isteler. Ammar ise boyun eğmeye niyetli değildir. Ve bu tartışmada bir put yere düşer. Sümeyye putu eline alır ve putun kendilerine gazap edeceğini söyler ve öpmeye başlar…
Ammar ise daha hiddetlenir ve onun kimseyi kurtaramadığını söyler. Ve ölen kız çocuklarını da kurtaramadığını da… ve Allah’ın indirdiği bu sureden bahsedince Sümeyye çok etkilenir. Çünkü ablası doğar doğmaz toprağa gömülmüştür ve kendisi doğunca babası “bunu bir daha yapamam” diye evden bağıra bağıra çıkmıştır. İşte bu sebeple Sümeyye hayatta kalabilmiştir.
O gecenin sonunda aile fertlerinin hepsi Müslüman olarak sabahlayan tek ev bu evdir.
AMMAR YASİR SUMEYYE
Bu gariban ve kutlu aileyi, sabah müşriklerin tutuklaması ve devamında şehadete uzanan işkenceler islamın ilk şehitleri olarak tarihe geçirmiştir.
Evet İslam’ın ilk şehitlerinin İslam’a girmelerinde etkili olan sure .

Şimdi sureye dönelim 
1. Ayette güneşten 2. Ayette yıldızlardan 3. Ayette dağlardan bahsediliyor.

İnsanın yaşam kaynağına, gökyüzünün süsüne ve heybetiyle insanı bağrına alan dağlara dikkat çekilerek; artık varlıkları bir mucize ve yaşam kaynağı olan şeylerin ellerimizden alındığı zamana haber veriliyor. Düşünün güneş olmasa dünya donar ve karanlığa gömülür. Karanlık gecelerde yön veren yıldızlarda artık olmayacak ve sizi barındıran dağlarda hareket halinde.Her şey karışmış, her şey dağılmış, korkunç bir görüntü ve yürekleri parçalayan korkunç bir gürültü
Güneş yok, dağlar yürüyor…işte bu dehşet anında sizi sizlikten çıkartan bu gürültü ve görüntüde sizin halinize değiniyor..

On aylık gebe develer başıboş bırakıldığı zaman
Bu ayetin asıl verilmesi gereken anlam şöyledir:” aralarında ki tüm ilişkiler bozulduğu işe yaramaz hale geldiği zaman”
Tüm dünya ve içindekilerle olan ilişkimizi, davranışımızı ancak tek bir şey bozar tek bir şey bizi en sevdiklerimizden ve yaşam kaynağımızdan ayırır. Devasa büyüklükte felaketler de bile kaçıracak bir şey bulursunuz. Para yada mal yada evlat. Mal canın yongasıdır çünkü.
Ama Allah diyor ki ilişkiniz öyle bozulacak ki ne on aylık develer ne evladınız ne ağalarınız ne partileriniz ne cemaatleriniz ne şöhretiniz ne paranız ne malınız ne de yemeyip yedirdiğiniz uyumayıp rahatı için saçınızı süpüre ettiğiniz evlatlarınız… Hepsi çöpe atılan mal kadar değersiz olacak. Hatta canlarınız bile. “Vahşi hayvanlardan” alınacak olan can korkusu da buna örnektir. Her kez bilir ki vahşi hayvanlar canlarına o kadar düşkündür ki zarar vereceğini düşündüğü şeyden kaçarlar. Ama o gün bir araya toplanacak ve birbirini görmeyecekler.
4-5. ayetten aynı zamanda hem evcil hem de vahşi hayvanlar diyenler de olmuştur evcil hayvanlar atılacak vahşi hayvanlar toplanacak. Neden vahşi hayvanlar toplanır ki ? vahşi hayvanları toplayanlar ya sergilemek için ya da saldırı amacı ile kullanırlar. Peki, Allah ne için toplar ki sizin elinizdekini de attırdıktan sonra bir de?
Bir de denizler kaynatılacak. Kaynayan her şey de taşar ya da sıçrar etrafını etki altına alır
Sonra nefisler birleştirilecek yani herkes kendisi ile ortak iş yaptığı kişilerle bir araya gelecek
Can bedenle, yöneten yönetilenle v.s çoğaltabiliriz
Özelliklede burada birleştirme kelimesi evlendirme kelimesi ile ifade edilmiştir. Yani eşi ile… Eş nedir o zaman? Eş akıl baliğ olduktan sonra ölene kadar birliktelik kurduğunuz, önemsediğiniz, onunla her şeyi yaptığınız ve sizinle yan yana yürüyen öteki kişidir, size şahit olandır. Aslında ötekinizdir. Ve bu kelime ile Allah bize, kıyamete kadar bizimle bir bütün oluşturan maddi ve manevi ne varsa hepsi yine bizim yanımıza getirilecek diyor ve birbirimize şahitliğimiz ve birbirimizin üzerinde oluşan haklar; aklınıza ne gelirse hepsi sizinle yeniden bir araya getirilecek..
Yürek parçalayan dava
Adaletin bittiği yerde adaletsizliğin kurbanları sahneye iniyor ve
Allah ilan ediyor: sizin değer vermeden öldürdükleriniz var ya onlara soracağım. Hani sırf içinizde birbirinizi büyük gördüğünüz için utanıp öldürdüğünüz çocuklara soracağım. Merhamet etmeden gömdüklerinize.
Allah çocuk katlini, ne kadar ağır bir suç olarak görüyor ki. Ve bu değersizleştirip katledilen çocukların değerinin bir güneşle, yıldızlarla, dağlarla, denizlerle, ilişkilerle, vahşi -evcil tüm hayvanlarla birlikte anıyor. Ve tüm bu doğanın muhteşemliğinin parçalanması ile de çocukların ölümünü bir nevi kıyaslıyor ve o kadar zor ve büyük bir olay olarak görüyor ve sanki demek istiyor ki Allah: bu çocukların davası öyle sıradan öyle basit olmayacak öyle kolay öyle rahat gelemeyeceksiniz. 
Hangi günahtan dolayı öldürüldün ey çocuk.. 
Bu surede çocuk katlini kürtaj olarak da yorumlayanlar var. Doğrudur. Ama 
Asıl dikkat çekilmesi gereken şey etrafımızda öldürülen onlarca çocuğu görmemiz gerektiğidir. Allah ayetleri indirerek bize kurtuluş yolunu gösterdikten sonra etrafımızda alenen öldürülen çocuklara özellikle de ailelerin yaptığı çocuk cinayetlerine duyarsız kalamayız.
Bu çocuk cinayetleri,özelliklede kızlara yönelik olan doğuda hala yapılmaktadır..
Ve tüm İslam coğrafyasının geri kalmış kesimlerinde de devam etmektedir..
Kürtaj cinayeti de düşüklere heves eden kadınların yaptığı cinayetler de bitmediği sürece Allah’a veremeyeceğimiz hesabımız var demektir…
Ayşe Sıdıka Koçak
21 03 2017


 
 
Facebook beğen
 
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol